|  Anasayfa  |  Arkadaş  |  Sohbet  |  Forum  |  Mesaj Yaz  |  Z.Defteri  |  E-Posta  |

 
 
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İSMAİLBEYLİ SPOR

Hazırlayan: Sabri Kılıçarslan

         

Not: Resimlerin Büyük Boyutları İçin Üzerlerine Tıklayınız!

Teşekkür: 3. fotoğrafı tarafımıza ileten Ergin Torçuk'a Teşekkür ederiz.

1980’li yıllar da Görele İlçe Stadında Kaymakamlık Kupası adı altında futbol maçları oynanırdı. İddalı geçen maçlarda  futbolu ile alkış alan gençler, değişik futbol kulüplerinden teklifler de aldılar. Günümüzde Görele’de turnuvalar halı sahada oynanmakta.

Gençlerimiz haricinde bir futbol takımıda,  İstanbul’da vardı. Takımı futbol düşkünü köylülerimiz oluşturdu. Bu takım köy dışında olduğu için, köyde kurulan ve oldukça ses getiren futbol takımına değiniyoruz. Kimbilir bir gün İstanbul’da kurulan takımıda  sizlere anlatırız. Bu gençlerimizi, takımı sizlere özetleyerek anlatıyoruz. Tamamını anlatmaya ne sayfa, ne kalem nede süre yeter. Anlatılacak o kadar çok hikaye, olay, anı var ki.

O dönem takımda kimler vardı? Lakapları neydi? İşte o dönemin futbol takımı yani gençleri.

Özden Kılıçarslan (KEDİ KALECİ), Sedat Kılıçarslan (ATOM KARINCA), Turgay Kılıçarslan (GOL MAKİNESİ), Tuncay Kılıçarslan, Reşat Kılıçarslan (TİLKİ), İsmail Temiroğlu, Hasan Karademir (KAPTAN), H.Yaşar Karademir, H.Ali Kılıçaslan (DEMİREL), Ergin Torçuk, Engin Kandemir, Cengiz Kandemir, Halil Çıtlık, Ahmet Çıtlık, Sacit Çıtlık, Hasbi Maşat, Rıfkı Çırtlık, Tarık Çırtlık, 

O dönem ellerindeki imkanlar çerçevesinde köyde yaşamlarını sürmeye çalışan, imkanlarının kısıtlı olmasına rağmen yine de eğlenen gençler vardı. Köyümüzün adını ilk duyurmayı başaran 1980’li yılları gençlerinin askere gitmeleri, köyde o yıllardan sonra kalabalık bir gençlik grubunu görme imkanını yaz aylarında mümkün kılmıştır. 1984’ten itibaren askere giden gençlik grubu, yaprak dökümü misali bir bir dağılmıştır. Geri dönüşler sonrası hayat şartları onları bir araya getirmemiş, hepsi olmasa bile bazıları sadece yaz aylarında köyde bir araya gelmişlerdir.

 

BAŞARILARA İMZA ATACAKLARI GÜNE BAŞLANGIÇ...

Köyde, eski kayık yanında ve taş ocağında (çağlayan olarak da bilinen yerde) kendi aralarında yaptıkları mahalle maçları ve komşu köy gençleri ile yaptıkları köy maçları, Görele’de ses getirmelerine ve bir çok gencin değişik futbol  klüplerinden transfer teklifi almalarına neden olacaktır. Yine o tarihlerde İstanbul’da, Yılmaz Temiroğlu, Necmettin Karademir, İbrahim Öner, Halil Palak, Nevzat Palak, Fikret Karademir ve futbol tutkunu kişilerin takım kurmaları gençlere yaramıştır. Bu kişilerin köyde bulunduğu sıralarda gençlerin maçlarını izlemeleri ve oynan futboldan büyük keyf almaları, İstanbul’a dönüşte kendi formalarını göndermelerine ve 4 yıllık (1980 – 1984) serüvenin başlamasına neden olmuştur.

 

TURNUVALARA KATILIYORLAR...

Formaların gelmesi gençlere ayrı heyacan, ayrı bir futbol aşkı vermiş, Görele ve Tirebolu ilçe stadlarında çeşitli köylerle futbol maçları oynamaya başlamışlardır. Kendi aralarında oynanan maçları seyreden Necmettin Karademir’in, 80’li yıllarda her yıl düzenlenen, Görele Kaymakamlık kupasına katılmalarında, futbolun  köyümüzde gelişmesinde ve sevilmesinde, kaleciliğe büyük sempatisi olan Özden Kılıçarslan’ın kendisini geliştirmesinde de büyük pay sahibi olmuştur.

Köy gençlerimizden bazılarının erkenden gurbete gitmelerinden dolayı, takımın tamamlanmasında samimi oldukları çevre köylerden aralarına gençler de almışlardır. Takımın antrenörlüğünü o dönem köyümüzde öğretmenlik yapan İ.Ethem Torçuk ve Ahmet karademir üstlenmiştir. Hatta Ethem hocanın bek vur bek vur seslerinin kulaklarda çınladığını bile söyleyebiliriz. Antremanlarını, okulda sıraları kaldırarak salon antremanı, bada köyüne kadar kros ve eski kayık yanda kumda çalışarak yapıyorlardı. Hatta antreman ve maç günlerinde camiden anonsla bahçelerden çağırıldıkları da oluyordu.

 

KÖYLÜLER DESTEK VERİYOR...

O yıllarda bir çok yoklukla ve imkansızlıklarla, Görele’ye gidecek para bile bulamadıkları günlerde, hatta  turnuva için deniz kenarında eski spor ayakkabı arayayıp evlerinde tamir edip maça o ayakkabılarla çıkmayı bile göze alarak,

girdikleri  turnuvada deyim yerindeyse bilekleri bükülmemiş, tarih yazdılar, başarıdan başarıya koştular, final dahi oynadılar. Maçları o kadar iddialı olurdu ki güvenlik kuvvetleri tam kadro sahada hazır bulunurdu. Stat neredeyse dolardı. Başarılarını diğer takımlar çekemediği gibi, bu durum maçlara dahi yansıyarak penaltılarının, gollerinin verilmemesine dahi neden olmuştur.

İlk iki sene sonunda Görele’de İsmailbeyli Köyünün gençlerinin de konuşulmaya başlanmasından sonra  Köylülerde destek vermiş, maçlara dahi gitmeye başlamışlardı. Gidenler arasında rahmetli olmuş Muharrem Kılıçarslan, Halil Kılıçarslan, Ömer Palak  gibi insanlarda vardı. Köylülerin desteğinden sonra formaları iki şer tane olmuş, (yeşil beyaz ve bordo mavi)  yırtık spor ayakkabıların yerini kramponlar almıştı. En farklı galibiyetlerini Kırıklı spora karşı 16-0 gibi farklı bir sonuçla almışlardır.

1980 dönemi gençlerinin grubunda final oynayacağı maç büyük ilgi görmüştü.

"17 Mayıs 1984" Tarihli gazete bu maçtan bahsetmişti. Turnuvada 5.hafta maçlarında,kırmızı, siyah ve yeşil grupta 1. ve 2.’ler belli olmuştu.

4. Grup olan mavi grupta finale kalan ikinci takım, 20 Mayıs 1984 günü, İsmailbeylispor -Tepebaşıspor arasında oynanacak olan maçta belli olacaktı. Final mücadelesi heyecanla devam ediyordu. Görele protokolü ve Göreleliler o maçtaydı. O maçta İsmail Temiroğlu bir de penaltı kaçırmıştı. Maç sonucunda gençlerimiz o maçı biri Turgay’ın frikikten attığı gol olmak üzere, (diğer golü kimin attığı hatırlanmıyor) 2-1 kazandılar.

Gençlerimiz dördüncü senelerinde ki son maçlarını final oynadılar.

NOT: FİNALMAÇI DAHA SONRA YAYINLANACAKTIR.

İlerde çocuklarına, torunlarına anlatacakları bir başarı öyküsüyle sahadan ayrıldılar.

Bu yazı dizimizi usanmadan, yılmadan araştırdık. Onları gururla, zevkle dinledik. Ve aynı duyguyla kağıda döktük. Yolunuz, bahtınız açık, çocuklarınıza, torunlarınıza aynı güzellikte övüneceğiniz güzel anılar bırakmanız dileğimizle. www.ismailbeylikoyu.com

 

HEPSİNİN AYRI BİR ANILARI VAR...

Hepsinin ayrı bir anısı var, kendilerine o dönemler sorulduğunda, gözlerindeki parıltı, yüreklerindeki heyacan o günkü gibi başlıyorlar anlatmaya;

Kaleci Özden Kılıçarslan anlatıyor;

Son seneki turnuvada köydeki bir inşaatta çalışırken babam ve Mustafa dayıya (izzeto)  öğleye kadar çalışır öğleden sonra maça gideceğim diye söyledim. Sabah saat 11 gibi, rahmetli Ömer dayı (Palak) geldi. Maça gitmeyecek misin? diye sordu, 12 de gideceğim dedim. Babamla Mustafa dayıya döndü, “bütün Görele bunları konuşuyor, yorgun yorgun maç oynayamaz, gönderin gitsin” dedi. 11:00’de ayrıldıktan sonra ben maça gittim, sahaya çıktığımda sürpriz beni bekliyordu. Türübüne baktığımda maçlarımıza gelmeyen babam ve Mustafa dayı ve rahmetli Ömer amca da oradaydı.

Dedik ya yüreklerindeki heyecan o günkü gibi tekrarlandı, yine son maç, Tepebaşı sporla oynuyoruz, final maçı. Bana göre sağ tarafta kullanılan frikik  atışında top arka çatala giderken refleksle topu, çataldan kornere attım.

Kalecimiz şöyle devam ediyor,

Topu çıkardıktan sonra yere düşmem sonrası, babam tribünden sahaya girmeye kalktı.

Yine başka bir futbolcumuz, gencimiz aynı heyecanla anlatıyor, Tuncay Kılıçarslan;

Bizim saha alanının ortalarından sağ tarafa, orta yaptılar top önümde, önüm boş hızla ilerliyorum. Hangi maç olduğunu hatırlamıyorum. Bir anda gözümü ambulansın içinde açtım. Ben rakip kaleye doğru ilerlerken bana omuz atmışlar, yaklaşık 30m. Sürüklenmişim. Ambulansın içinde bırakın beni ben maça gideceğim diye feryat ediyormuşum. Uzun bir süre her tarafım sarılı dolaştım.

Dedik ya anılar bitmez, o dönemin bir başka genci, Turgay Kılıçarslan anlatıyor, yine aynı heyecanla. Görele lisesinde öğretmen, aynı zamanda da bu tip maçlarda kalecilik yapıyor. Hocamız aynı zamanda da dersimize giriyor. (İsmini yazmak istemedik) Maç esnasında penaltı oldu. Kalede hocamız. Ben topun başında. Hocamız gol atarsan dersimden geçemezsin diye söylendi. Bacak arasından golü attım. 15-20 saniye yerde kaldı hocamız. Ayağa kalktı yine benim dersimden geçemezsin diye haykırdı.

Turgay Kılıçarslan için arkadaşları anlatıyor. Rakip futbolcuya çalım atar sinirini, hızını alamaz geri  döner tekrar çalım atar.

NOT:  Bizlere diğer oyunculardan anılar ve resimler ulaştıkça sitemize  ekleyeceğiz. Yine bu konuda araştırmamız devam edecek.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

|   Bize Ulaşın  |  Künye  |  Reklam  |  Kullanım Şartları  |  Gizlilik Politikası  |

 

ismailbeylikoyu.com © 2004 - 2006 · Bütün hakları saklıdır.

Bu web sitesinde yayınlanan  makale,şiir,tanıtıcı fotoğraflar ve tanıtıcı bilgiler izin alınmadan kopyalanamaz.

 

Sayfalar en iyi 1028x768 + çözünürlükte, IE5+ ile ve "orta boy" metin boyutunda görüntülenebilir.

 

Web Tasarım & Web Master : Oğuzhan KILIÇARSLAN